Basın Suçlarının Çeşitleri

Basın Kanunu’ndaki düzenlemelerden hareketle basın suçu olarak adlandırılabilecek suçları; “basılmış eserin içeriğine ilişkin suçlar” ve “basın düzenine karşı suçlar” başlıkları altında inceleyebiliriz.

1.Basılmış Eserin İçeriğine İlişkin Suçlar

Basılmış eserin içeriğine ilişkin suçların oluşması için, basılmış eserin varlığı zorunlu unsurdur. Basın Kanunu’nun 2. maddesinde “basılmış eser”: “Yayımlanmak üzere her türlü basım araçları ile basılan veya diğer araçlarla çoğaltılan yazı, resim ve benzeri eserler ile haber ajansı yayınlarını ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Kanun’daki bu tanımdan hareketle doktrinde, basılmış eserin mevcudiyeti için; objektif koşullar olarak, eserin düşünsel içeriği ile maddi varlığının bulunması ve sübjektif koşul olarak, eserin yayımlanmak üzere çoğaltılması gerektiği kabul edilmektedir. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun “Cezai sorumluluk” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Basılmış eserler yoluyla işlenen suç yayım anında oluşur.” ifadesi nedeniyle, basın hukukunda ceza sorumluluğuna ilişkin düzenlemeleri değerlendirmeye geçmeden önce, basılmış eserler yoluyla işlenen suçları ve bu suçlara özgü unsurları incelememiz gerekir. Basılmış eserin içeriğine ilişkin olarak işlenebilecek suçlar; dar anlamda basın suçları ile basın yoluyla işlenen suçlar şeklinde bir tasnife tabi tutulabilir.

1.1.Dar Anlamda Basın Suçları

Dar anlamda basın suçları, ceza kanunlarında yer alan genel suçların dışında kalan, başka bir araçla işlendiğinde cezalandırılmayan, yalnızca basılmış eserle işlenebilen suçlardır. “Sırf basın suçu” olarak da  adlandırılan bu suçların özelliği; sadece basının araç olarak kabul edilmesi ve başka bir şekilde gerçekleşecek aleniyetin bu suçların oluşumu bakımından yeterli olmamasıdır. Dar anlamda basılmış eserin içeriğine ilişkin suçlardan ilki Basın Kanunu’nun “Cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirme” başlıklı 20. maddesidir. Bu maddede; cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan yazı ve resim yayımlayanların adli para cezasıyla cezalandırılacağı, bu cezanın bölgesel süreli yayınlarda ve yaygın süreli yayınlarda belirli bir sınırın altında olamayacağı düzenlenmiştir. Bu başlık altında inceleyeceğimiz diğer suç tipi ise Basın Kanunu’nun “Kimliğin açıklanmaması” başlıklı 21. maddesidir. Zikredilen maddede; süreli yayınlarda yer alan, Türk Medeni Kanunu’na göre evlenmeleri yasaklanmış olan kimseler arasındaki cinsel ilişkiyle ilgili haberlerde bu kişilerin, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara ilişkin haberlerde mağdurların ve tüm suçlar açısından onsekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanların adli para cezası ile cezalandırılacağı, bu cezanın bölgesel süreli yayınlarda ve yaygın süreli yayınlarda belirli bir sınırın altında olamayacağı düzenlenmiştir.

1.2.Basın Yoluyla İşlenen Suçlar Basın yoluyla işlenen suçlar;

Başka herhangi bir yolla, her türlü araçla işlenmesi imkânı bulunan suçların, basılmış eserin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi anlamına gelir. Bu suçlarda söz konusu olan basılmış eserin fiziki varlığının araç olarak kullanılması değil, basılmış eserin düşünsel içeriğinin araç olarak kullanılması suretiyle suçun işlenmesidir. Bahse konu suçlar genellikle ceza kanunlarında yer alan suç tiplerinde fiilin basın yoluyla işlenmesinin nitelikli hal olarak düzenlendiği suçlardır.

Türk Ceza Kanunu’nun 218. maddesinde yer alan, bu Kanun’un 213 ilâ 217. maddeleri arasında düzenlenen suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın yarı oranına kadar artırılması yönündeki düzenleme; Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde yer alan, örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapma suçunun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek cezanın yarı oranında artırılması yönündeki düzenleme; Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesinde yer alan “Halkı askerlikten soğutma” suçunun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılma yönündeki düzenleme, basın yoluyla işlenen suçlara örnek olarak gösterilebilir

2.Basın Düzenine Karşı Suçlar

Basın Kanunu’nda, basılmış eserin içeriği ile ilgili olmayan, Kanun’un basın faaliyetinin yürütülmesi konusunda koyduğu kurallara ve yüklediği yükümlülüklere aykırı davranışlardan kaynaklanan, basının idari düzeninin sağlanması maksadına hizmet eden, çoğunlukla yayına bağlı olmaksızın gerçekleşen suçlar da yer almaktadır. Basının yayın öncesi, yayın sırasındaki ve yayından sonraki düzeninin korunması ile ilgili olan bu suçlar; “basın düzenine karşı suçlar” olarak adlandırılmaktadır. Örneğin; Basın Kanunu’na göre, beyanname vermeden süreli yayın faaliyetine başlama, gerçeğe aykırı beyanname verme ve Kanun’un aradığı şartları taşımayanların süreli yayın çıkarmaları, basının yayın öncesi düzenine karşı suçlardır. Basılmış eserin basıldığı yer ve tarih, basımcının ve varsa yayımcının adları, varsa ticarî unvanları ve işyeri adresleri gibi bilgileri içermesi yükümlülüğüne uyulmaması yayın sırasındaki düzene, basımcının, bastığı her türlü yayının imzalı iki nüshasını, dağıtım veya yayımın yapıldığı gün, mahallin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmemesi de yayın sonrası düzene karşı suçlardır.

Basın ve Medya Hukuku alanı üstünde uzmanlaşılması gereken bir alan olup bu konuda ofisimiz gerek gerçek gerek de tüzel kişi müvekkillerine hizmet vermektedir.

Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir