VASİYETNAMENİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI

Vasiyetnamenin türlerine inmeden önce genel olarak vasiyet edebilmenin şartlarını belirtmekte fayda var. Ölüme bağlı tasarruf olan vasiyet edebilmek için de tasarruf ehliyetine sahip olmak gerekir. TMK m.502’de yer alan hükme göre vasiyet edebilmek için vasiyet eden kişinin ayırt etme gücüne sahip olması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan ya da 15 yaşını doldurmayan kişinin vasiyet yapma bağlamında tasarruf ehliyeti bulunmamaktadır. TMK m.531’de yer alan hükme göre vasiyetname; resmi, el yazılı ya da sözlü olarak hazırlanabilir. Ancak bu vasiyetnamelerin hazırlanabilmesi için kendi özellerinde birtakım şartları mevcuttur. Şimdi bunları aşağıda tek tek ele alalım:

Resmi Vasiyetnamenin Geçerlilik Şartları

TMK m.532’de resmi vasiyetname “Resmi vasiyetname, vasiyetçinin ve iki tanığın katılmasıyla resmi memur tarafından düzenlenen vasiyetnamedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Kanun metninden de görüleceği üzere resmi vasiyetnamenin unsurları:

Resmi memurca düzenlenmiş olması gerekir. Resmi memur; sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevlidir. (TMK m.532/2)

Resmi memurca düzenlenen vasiyetnameye iki kişinin tanık olması gerekir.

Vasiyetnameyi düzenleyecek memurun ve katılan iki tanığın bazı niteliklere sahip olması gerekir. (TMK m.536/1)

Fiil ehliyetine sahip olması gerekir

Ceza mahkemesi hükmüyle kamu görevinden yoksun kılınmamış olmalıdır

Okur-yazar olunmalıdır

Miras bırakanın eşi olmamak gerekir

Miras bırakanın üst-alt soy kan hısımları, kardeşi ve bu kişilerin eşi olmamak gereklidir.

Ayrıca TMK m.536/2’de de belirtildiği üzere resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.

Resmi memurca hazırlanan vasiyetname, vasiyetçi tarafından okunarak ve imzalanarak düzenlenebileceği gibi okunmaksızın ve imzalanmaksızın da düzenlenebilir. 

SORULARINIZ ICIN İNTERNET SİTEMİZDEKİ FORMDAN TELEFON NUMARAMIZDAN VEYA MAİL ADRESİMİZDEN LÜTFEN UZMAN MİRAS HUKUKU AVUKATLARIMIZA ULAŞABİLİRSİNİZ. 

El Yazılı Vasiyetnamenin Geçerlilik Şartları

Miras bırakan tarafından el yazısı ile hazırlanan vasiyetname türüdür. TMK m.538’de düzenlenen bu vasiyetname türünün birtakım koşulları taşıması gerekir

Vasiyetnamenin baştan sona kadar vasiyetçinin el yazısı ile yazılması gereklidir.

Vasiyetnamede düzenleme tarihinin gösterilmesi gerekir.

Vasiyetçinin, vasiyetnamenin sonuna el yazısı ile imzasını eklemesi gereklidir.

Hazırlanan vasiyetnamenin açık veya kapalıolarak, notere veya sulh hukuk mahkemesi hakimlerine saklanmak üzere bırakılması gerekir. 

Sözlü Vasiyetnamenin Geçerlilik Şartları

Miras bırakanın birtakım sebepler dahilinde yukarıda saymış olduğumuz iki vasiyetname çeşidini düzenleyememiş ya da düzenleyemeyecek olması halinde düzenlenen vasiyetname türüdür. Dolayısıyla sözlü vasiyetname her halde başvurulacak bir yol olmayıp istisnai bir yol olarak nitelendirilebilir. TMK m.539/1’de istisnai haller örneklendirme usulü ile şöyle sıralanmıştır:

-Yakın ölüm tehlikesi

-Ulaşımın kesilmesi

-Hastalık 

-Savaş

Ve benzeri olağan üstü durumlar 

Bu gibi hallerden dolayı miras bırakan, resmi veya el yazılı vasiyetname düzenleyemiyorsa sözlü vasiyetname düzenleyebilir.

Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. (TMK m.539/2)

Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir(TMK m.539/3)

Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsabu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer. (TMK m.541)

VASİYETNAMEYE NASIL İTİRAZ EDİLİR?

VASİYETNAMEYE NASIL İTİRAZ EDİLİR?

Miras bırakanın hazırlamış olduğu vasiyetname kimi zaman mirasçıları ya da menfaati olan diğer kişilerce, hakları ihlal edildiği, menfaatleri zedelendiği için itiraza konu olabilmektedir. Şimdi vasiyetnameye itiraz yolu olan “Vasiyetnamenin İptali” hususuna değineceğiz.

Vasiyetnamenin İptali Davası

Ölüme bağlı tasarrufların iptali ile ilgili hükümler Türk Medeni Kanununun 557.maddesi ve devamında yer almaktadır. Anılan düzenlemeye göre aşağıdaki sebeplerden birine dayanarak vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir:

Tasarruf, miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere vasiyet edecek kişinin vasiyet edebilmesi için tasarruf ehliyetine sahip olması gerekir. TMK m.502’de de yer aldığı üzere vasiyet yapacak kişinin 15 yaşınıdoldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. 15 yaşını doldurmadan ya da ayırt etme gücüne sahip olmadan yapılan vasiyet geçersizdir. 

Tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama neticesinde yapılmışsa

Vasiyetame hazırlanırken iradeyi sakatlayan hallerden birinin varlığı halinde vasiyetname geçersiz olacaktır. İradeyi sakatlayan hallerden birinin varlığını ispat yükü, iddia eden kişinin üzerindedir.

Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise 

Vasiyetnamenin içeriği ya da bağlandığı koşulların hukuka veya ahlaka aykırı olmasıhalinde de vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir.

Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmamışsa

Yukarıda vasiyetname türlerini ve geçerlilik koşullarını ele almıştık. Vasiyetnamenin şeklen geçerlilik koşulunu sağlamaması halinde de vasiyetin iptali için dava açılabilir.

Vasiyetnamenin İptali Davasını Kimler Açabilir?

TMK m.558/1’de yer alan düzenlemeye göre vasiyetin iptaline ilişkin davayı açabilcek kişiler:

Tasarrufun iptal edilmesinde menfaati olan mirasçı

Tasarrufun iptal edilmesinde menfaati olan vasiyet alacaklısı

Vasiyetnamenin İptali Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Vasiyetnamenin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 

Yetkili mahkeme ise ölenin (miras bırakanın) son yerleşim yeri mahkemesidir. 

YARGITAY KARARLARI

3.HD., E. 2012/17722 K. 2012/22760 T. 6.11.2012

“…Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin eşi evlenmeden önce 14.08.2003 tarihli … Noterliğinde düzenlediği vasiyetnamesi ile, mal varlığının tamamını oğlu … ‘ya bıraktığını; vasiyetnameden, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.01.2011 tarihli kararı ile haberdar olunduğunu; iş bu vasiyetnamenin hukuk kurallarına aykırı olduğunu, zira oğlunun baskısı ve kandırması sonucu düzenlendiğini iddia ederek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacı tarafın, vasiyetnamenin korkutma ve zorlama altında yapıldığını ispatlayamadığından bahisle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Vasiyetnamenin iptali isteklerinde genelde ayn’a taalluk eden bir ihtilaf mevcut değildir. Bu nedenle de, belirlenmesi gereken yön dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tespitinden ibarettir. Bir başka ifadeyle, tek taraflı yapılan hukuki işlemin iptaline ilişkindir. HUMK.’nun 8.maddesi Sulh Hukuk Mahkemesinin müştereken göreceği davaları saymıştır. Bunların arasında vasiyetnamenin iptali davaları bulunmamaktadır.Mamelek hukukundan doğmayan tüm davalara Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınır. Mahkemece, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…”

3.HD., E. 2012/17710 K. 2012/23053 T. 8.11.2012

“…Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Davaya konu vasiyetname, okuryazar olmayanlara ilişkin vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. TMK. 535/2.maddesine göre; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz ve imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” Dava konusu vasiyetnamede tanıkların “… Mirasbırakanın beyanın kendi önlerinde yapıldığını” tevsik eden beyanları yokturBu beyanın yokluğu vasiyetnameyi geçersiz kılar. Vasiyetname Türk Medeni Kanununun 535.maddesindeki şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmemiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali hakkındaki talebin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

3.HD., E. 2012/18348 K. 2012/22707 T. 6.11.2012

“…Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların murisi tarafından Hatay 2.Noterliğinde düzenlenen 02.07.2008 gün ve 10951 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vasiyetnameyle, murisin tüm mal varlığını, davalılara vasiyet ettiğini, murisin dava konusu vasiyetnameyi serbest iradesiyle değil, davalıların etkisiyle yaptığından iptalini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece; yasal koşulları oluşmadığından davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Vasiyetçi 1939 doğumlu olup, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 67 yaşındadır. Davacı tanıkları vasiyet edenin 5 yıl şiroz hastalığından tedavi gördüğünü, konuşurken bazen dilinin peltekleştiğini, akıl sağlının yerinde olduğunu beyan etmişlerdir.Ancak, hukuki ehliyet durumunun doktor raporu ile kanıtlanması esastır. Mahkemece, davacıdan murisin vasiyetname tarihindeki sağlık durumunu gösterir hastane kayıt, reçete, rapor, sağlık karnesi vs. gibi delilleri re’sen sorulup istenerek, vasiyetnamenin tazmininde alınan Sağlık Ocağı raporu da celp edildikten sonra, vasiyetnamenin tanzim tarihinde murisin hukuki ehliyete sahip olup olmadığı hussunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. (HGK. 18.07.2007 tarih ve 583-556 ve 3.H.D. 22.06.2009 tarih ve 7669-10711)Belirtilen bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Ofisimiz miras hukuku alanında uzmanlaşmış olup bir başka deyişle iyi miras hukuku avukatlarını bünyesinde barındırmaktadır. Miras hukuku alanı ve iş hukuku avukatlığı oldukça teknik bir alan olup mutlaka uzman miras hukuku avukatlarından destek alınmalıdır. 

Konuyla ilgili tarafıma her zaman ulaşabilirsiniz

Avukat Burak Temizer- Nişantaşı -Şişli -İstanbul

Burak Temizer Hukuk Bürosu

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir