Suça sürüklenen çocuğun, değişik tarihlerde mağdura yönelik cinsel organını farklı zamanlarda mağdurun kalçasına sürtme şeklinde sübuta eren eylemlerinin zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturur.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi

Esas No: 2021/16405 
Karar No: 2022/1031
Karar Tarihi: 08.02.2022

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;
Son eylem tarihinde on üç yaşı içerisinde bulunan mağdurun çocuk izlem merkezinde verdiği ifadede suça sürüklenen çocuğun iki yıl süreyle haftada bir ya da iki kez, cebir ve tehditle cinsel organını ağzı ve makatına soktuğunu iddia etmesine rağmen, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen 14.10.2019 tarihli raporda akut ve kronik livatanın objektif bulgularına rastlanılmadığının belirtilmesi, mağdurdan alınan sürüntü örneklerinden elde edilen DNA profilinde yapılan incelemede suça sürüklenen çocuğun DNA’sı ile uyuşmadığının tespit edilmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında ilk derece mahkemesince suça sürüklenen çocuğun değişik tarihlerde mağdura yönelik istismar eylemlerini organ sokmak suretiyle gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel organını farklı zamanlarda mağdurun kalçasına sürtme şeklinde sübuta eren eylemlerinin zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 13.07.2020 gün ve 2020 /881 Esas, 2020/811 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmesine, 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Avukat Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir