Nişan Bozulması Tazminat Davası

Evlilikten önce taraflar arasında yapılan nişan töreniyle kişilerin nişanlanması sağlanır. Nişanlanan çiftlerin ileride değişen durumlar sebebiyle ilişkilerine son vermeye yönelik karar verebilirler. Taraflar arasında meydana gelebilecek uyuşmazlıklar arasından en yaygın olanı tazminat sorunudur. Nişanı bozulan kişilerin yaşayacağı tazminat sorunundan önce nişanlılığın hukukumuzdaki yerini ve durumunu açıklamak gerekir.

Nişanın Hukuktaki Yeri Nedir?

Evlilik birliğinin kurulmasından önce taraflar arasında yapılan ilişki durumuna nişanlılık diyebiliriz. Türk örf ve adetlerinde evlilikten önce kişiler nişanlanır. Nitekim örf ve âdet geleneklerimizle yaygınlaşan bu durum kanunlara da yansımış ve yasal olarak nişanlılık kanunda düzenlenmiştir. Nişanlılığa Türk Medeni Kanunu’nun 118.maddesinde yer verilmiştir. Maddeye göre ‘’Nişanlanma evlenme vaadiyle olur’’ şeklinde belirtilmiştir.

Ayrıca belirttiğimiz gibi nişanın bozulmasıyla ortaya çıkacak bir takım sorunların da neler olduğu ve bunların sonucu da düzenlenmiştir. Bunun sebebi; kişiler arasında kurulan nişanın bozulması sebebiyle iki tarafında ekonomik ve manevi olarak kayıplar yaşama ihtimalidir.

Türk Medeni Kanun’un 120. maddesi ve 121. maddesinde nişanın bozulmasının sonuçları olarak maddi ve manevi tazminat düzenlenmiştir. Taraflar arasında nişanın bozulmasıyla ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat sonucunu tek tek inceleyelim.

Nişanın Bozulması Sonucu Oluşan Maddi Tazminat Nasıl Olur?

Belirttiğimiz gibi nişanlılık evlenme vaadiyle oluşur ve bilindiği üzere kişiler evlenme düşüncesiyle evlenene kadar buna nişanlanma da dahil pek çok maddi harcamalarda bulunur. Dolayısıyla nişanın bozulmasıyla kişilerin maddi zarara uğraması da çok doğaldır. Bu sebeple taraflardan birinin nişanı haksız yere sonlandırmasına karşı diğer tarafı uğrattığı maddi zararları gidermekle yükümlü olur. İşte bu maddi zararların giderimi için karşı tarafa ödenen maddi tazminat nişanı bozma sonucu olarak karşımıza çıkar.

Nitekim bu durum açıkça TMK’nın 120. maddesinde de; “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.” şeklinde belirtilmiştir.

Dolayısıyla haksız yere nişanı bozan taraf karşı tarafa karşı dürüstlük kuralına aykırı şekilde hareket etmiş ve kişinin evlenme vaadiyle yapmış olduğu maddi harcamalarda zarara uğratmıştır. Zira bu kişi nişanı bozarak evlenme durumunu ortadan kaldırmıştır. Bu sebeple maddi zarara uğrayan kişiye karşı uygun bir tazminat ödemek zorundadır.

Ayrıca maddi tazminat talep edilebilmesi için sadece nişanın haksız yere bozulması aranmaz. Nişanın haksız yere bozulmasının yanı sıra birkaç şart daha aranır. Şöyle ki;

Kişinin maddi tazminat talep edebilmesi için gerçekten bir maddi zarara uğramış olması gerekir. Nitekim kişinin evlenme vaadiyle hiçbir maddi harcama yapmaması veya herhangi bir maddi fedakarlıkta bulunmamış olması durumunda nişanın bozulmasıyla kişide maddi zarara sebebiyet verilmediği için maddi tazminat talep edilemez. Diğer aranan şart ise nişanın bozulması ile maddi zarar arasında illiyet bağının olması gerekir.

Kimler Nişanın Bozulmasına Yönelik Maddi Tazminat İsteyebilir?

Öncelikle tabii ki nişanlanan kişiler nişanın haksız yere bozulmasına karşılık maddi tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Aynı zamanda bu hak nişanlanan kişinin ailesine de tanınmıştır.

Kişinin annesi veya babası haksız yere nişanını bozan tarafa karşı evlenme vaadiyle maddi harcamalarda bulunması ve aynı zamanda ekonomik olarak da fedakarlıkta bulunmasından dolayı maddi tazminat talep etme hakkına sahiptir.

Aynı zamanda kanun koyucu sadece anne ve babasına karşı değil onlar gibi davranan kişilere de bu hakkı tanımıştır.

TMK’nın 120.maddesinin 2.fıkrasında: “Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.” şeklinde maddi tazminatı talep etme hakkının kimlere verildiği belirtilmiştir.

Bir diğer nişan bozulmasının sonucu olarak karşımıza manevi tazminat talep etme hakkı çıkar.

Nişanın Bozulması Nedeniyle Manevi Tazminat Nasıl Talep Edilebilir?

Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarına saldırıda bulunulması durumunda ortaya çıkan bir tazminat türüdür. Dolayısıyla burada da nişanın bozulmasıyla birlikte kişiye karşı kişilik haklarına yönelik saldırının bulunması gerekir.

Manevi tazminatta da durum maddi tazminattakiyle hemen hemen aynıdır. Yine ilk olarak haksız yere nişanın bozulmuş olması aranır. Haksız yere nişanın bozulmasıyla birlikte kişiye karşı kişilik haklarının ihlal edilmesi veya saldırıda bulunulması gerekiyor. Böyle bir durumla karşılan kişi maddi tazminatın yanı sıra manevi tazminatta talep etme hakkı vardır.

Kişilik hakları ihlal edilen ve nişanı haksız yere bozulan kişi tarafından manevi tazminat talep edilebilir. Burada maddi tazminattan farklı olarak manevi tazminatı talep etme hakkı sadece kişilik hakları zedelenen ve nişanı bozulan kişiye tanınmıştır. Bu kişinin ailesi veya onlar gibi olan kişiler manevi tazminat talep edemezler.

NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE AÇILACAK MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ DAVA İÇİN ZAMANAŞIMI SÜRESİ VAR MIDIR?

Kişi nişanının bozulması sebebiyle açacağı maddi ve manevi tazminat davalarını nişanın bozulmasından itibaren 1 yıl içerisinde açmak zorundadır. Nişanın bozulduğu tarihten itibaren tazminat davalarının açılmaması halinde dava açma hakkı 1 yılın sonunda zamanaşımına uğrar.

Nişan Bozulması Tazminat Davası

Evlilikten önce taraflar arasında yapılan nişan töreniyle kişilerin nişanlanması sağlanır. Nişanlanan çiftlerin ileride değişen durumlar sebebiyle ilişkilerine son vermeye yönelik karar verebilirler. Taraflar arasında meydana gelebilecek uyuşmazlıklar arasından en yaygın olanı tazminat sorunudur. Nişanı bozulan kişilerin yaşayacağı tazminat sorunundan önce nişanlılığın hukukumuzdaki yerini ve durumunu açıklamak gerekir.

NİŞANIN HUKUKTAKİ YERİ NEDİR?

Evlilik birliğinin kurulmasından önce taraflar arasında yapılan ilişki durumuna nişanlılık diyebiliriz. Türk örf ve adetlerinde evlilikten önce kişiler nişanlanır. Nitekim örf ve âdet geleneklerimizle yaygınlaşan bu durum kanunlara da yansımış ve yasal olarak nişanlılık kanunda düzenlenmiştir. Nişanlılığa Türk Medeni Kanunu’nun 118.maddesinde yer verilmiştir. Maddeye göre ‘’ Nişanlanma evlenme vaadiyle olur’’ şeklinde belirtilmiştir.

Ayrıca belirttiğimiz gibi nişanın bozulmasıyla ortaya çıkacak bir takım sorunların da neler olduğu ve bunların sonucu da düzenlenmiştir. Bunun sebebi; kişiler arasında kurulan nişanın bozulması sebebiyle iki tarafında ekonomik ve manevi olarak kayıplar yaşama ihtimalidir.

Türk Medeni Kanun’un 120. maddesi ve 121. maddesinde nişanın bozulmasının sonuçları olarak maddi ve manevi tazminat düzenlenmiştir. Taraflar arasında nişanın bozulmasıyla ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat sonucunu tek tek inceleyelim.

Nişanın Bozulması Sonucu Oluşan Maddi Tazminat Nasıl Olur?

Belirttiğimiz gibi nişanlılık evlenme vaadiyle oluşur ve bilindiği üzere kişiler evlenme düşüncesiyle evlenene kadar buna nişanlanma da dahil pek çok maddi harcamalarda bulunur. Dolayısıyla nişanın bozulmasıyla kişilerin maddi zarara uğraması da çok doğaldır. Bu sebeple taraflardan birinin nişanı haksız yere sonlandırmasına karşı diğer tarafı uğrattığı maddi zararları gidermekle yükümlü olur. İşte bu maddi zararların giderimi için karşı tarafa ödenen maddi tazminat nişanı bozma sonucu olarak karşımıza çıkar.

Nitekim bu durum açıkça TMK’nın 120. maddesinde de; “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.” şeklinde belirtilmiştir.

Dolayısıyla haksız yere nişanı bozan taraf karşı tarafa karşı dürüstlük kuralına aykırı şekilde hareket etmiş ve kişinin evlenme vaadiyle yapmış olduğu maddi harcamalarda zarara uğratmıştır. Zira bu kişi nişanı bozarak evlenme durumunu ortadan kaldırmıştır. Bu sebeple maddi zarara uğrayan kişiye karşı uygun bir tazminat ödemek zorundadır.

Ayrıca maddi tazminat talep edilebilmesi için sadece nişanın haksız yere bozulması aranmaz. Nişanın haksız yere bozulmasının yanı sıra birkaç şart daha aranır. Şöyle ki;

Kişinin maddi tazminat talep edebilmesi için gerçekten bir maddi zarara uğramış olması gerekir. Nitekim kişinin evlenme vaadiyle hiçbir maddi harcama yapmaması veya herhangi bir maddi fedakarlıkta bulunmamış olması durumunda nişanın bozulmasıyla kişide maddi zarara sebebiyet verilmediği için maddi tazminat talep edilemez. Diğer aranan şart ise nişanın bozulması ile maddi zarar arasında illiyet bağının olması gerekir.

Kimler Nişanın Bozulmasına Yönelik Maddi Tazminat İsteyebilir?

Öncelikle tabii ki nişanlanan kişiler nişanın haksız yere bozulmasına karşılık maddi tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Aynı zamanda bu hak nişanlanan kişinin ailesine de tanınmıştır.

Kişinin annesi veya babası haksız yere nişanını bozan tarafa karşı evlenme vaadiyle maddi harcamalarda bulunması ve aynı zamanda ekonomik olarak da fedakarlıkta bulunmasından dolayı maddi tazminat talep etme hakkına sahiptir.

Aynı zamanda kanun koyucu sadece anne ve babasına karşı değil onlar gibi davranan kişilere de bu hakkı tanımıştır.

TMK’nın 120.maddesinin 2.fıkrasında: “Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.” şeklinde maddi tazminatı talep etme hakkının kimlere verildiği belirtilmiştir.

Bir diğer nişan bozulmasının sonucu olarak karşımıza manevi tazminat talep etme hakkı çıkar.

Nişanın Bozulması Nedeniyle Manevi Tazminat Nasıl Talep Edilebilir?

Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarına saldırıda bulunulması durumunda ortaya çıkan bir tazminat türüdür. Dolayısıyla burada da nişanın bozulmasıyla birlikte kişiye karşı kişilik haklarına yönelik saldırının bulunması gerekir.

Manevi tazminatta da durum maddi tazminattakiyle hemen hemen aynıdır. Yine ilk olarak haksız yere nişanın bozulmuş olması aranır. Haksız yere nişanın bozulmasıyla birlikte kişiye karşı kişilik haklarının ihlal edilmesi veya saldırıda bulunulması gerekiyor. Böyle bir durumla karşılan kişi maddi tazminatın yanı sıra manevi tazminatta talep etme hakkı vardır.

Kişilik hakları ihlal edilen ve nişanı haksız yere bozulan kişi tarafından manevi tazminat talep edilebilir. Burada maddi tazminattan farklı olarak manevi tazminatı talep etme hakkı sadece kişilik hakları zedelenen ve nişanı bozulan kişiye tanınmıştır. Bu kişinin ailesi veya onlar gibi olan kişiler manevi tazminat talep edemezler.

NİŞANIN BOZULMASI NEDENİYLE AÇILACAK MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLİ DAVA İÇİN ZAMANAŞIMI SÜRESİ VAR MIDIR?

Kişi nişanının bozulması sebebiyle açacağı maddi ve manevi tazminat davalarını nişanın bozulmasından itibaren 1 yıl içerisinde açmak zorundadır. Nişanın bozulduğu tarihten itibaren tazminat davalarının açılmaması halinde dava açma hakkı 1 yılın sonunda zamanaşımına uğrar.

Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir