Kiracının tahliye taahhüdünü boş olarak verdiği ve üzerinin sonradan doldurulduğu iddiası dinlenmez. Zira belgeyi imzalamakla, boş olan kısmın ne şekilde doldurulacağını peşinen kabul etmiş sayılır.‬

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Esas No: 2009/12238 ‬
Karar No: 2010/2452‬
Karar Tarihi: 08.03.2010

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilin kiracısı olan davalının kendi iradesi ile vermiş olduğu tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi yaptıklarını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, kira sözleşmesi imzaladıktan sonra kendi serbest iradesi ile tahliye taahhüdü imzalayıp veren davalının boş kağıda imza attığını kanıtlamak zorunda olduğunu belirterek itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise yargılamada belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu belgenin tarih kısmının boş olarak düzenlendiğini bu tarihin sonradan doldurulduğunu, ikinci ayda kiraladığı iş yeri için üçüncü ayda tahliyeye yönelik belge imzalamasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alının 04.02.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı 07.03.2009 tarihinde kiralananda otururken vermiş olduğu tahliye taahhüdü ile kiralananı 01.04.2009 tarihinde tahliye edeceğini beyan ve taahhüt etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi süresi bir yıllık ise de, kira sözleşmesi düzenlendikten sonra taraflar anlaşarak kira sözleşme süresini kısaltıp uzatabilirler. Bunu engelleyen her hangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Öte yandan davalı taahhüt altındaki imzayı kabul etmiştir. Bu durumda davalının tahliye taahhüdünü boş olarak verdiği ve üzerinin sonradan doldurulduğu iddiası dinlenemez. Zira belgeyi imza etmekle boş olan kısmın ne şekilde doldurulacağını peşinen kabul etmiş sayılır. Bu nedenle dava süresinde açıldığına göre davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Avukat Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir