İŞ KAZASI NEDİR?

İş kazası; işyerinde, işçiyi fiziksel ya da psikolojik olarak zarara uğratan olaylardır. İş kazası tazminat davası; bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür.

İş kazası 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 13’te düzenlenmiştir. İş kazası; Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI ŞARTLARI NELERDİR?

  • Kaza geçiren işçinin sigortalı olması gerekmektedir.
  • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 13’te sayılan hallerden birinde meydana gelmiş olması gerekmektedir.
  • Kaza sonucunda fiziksel veya psikolojik olarak bir zararın meydana gelmesi ve kazayla meydana gelen zarar arasında bir bağ bulunması gerekmektedir.

İşçinin nedeni ne olursa olsun, işyerinde çalışırken gerçekleşen her kaza, iş kazası olarak değerlendirilir. İşçinin görev nedeniyle başka bir çalışma alanında bulunması ve bu sırada başına bir kaza gelmesi durumunda da iş kazasından söz edilir.

İŞ KAZASI SAYILAN HALLER NELERDİR?

İş kazası 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu madde 13’e göre;

  • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
  • Sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  • Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
  • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar iş kazası olarak sayılmıştır. İşçinin işyerinde geçirdiği beyin kanaması, kalp krizi dahi iş kazası olarak sayılmaktadır.

İŞ KAZASI SAYILMAYAN HALLER NELERDİR?

İşyeri, sigortalı sayılanların maddi olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir. İşyeri kavramına örnek olarak; üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılmaktadır.

İşyeri dışında gerçekleşen kazalar iş kazası olarak sayılmaz. Ancak iş amaçlı bir yere gönderilme gibi durumlarda gerçekleşen kazalar iş kazası olarak tanımlanır.

Örneğin, işveren sigortalıya araç tahsis etmişse, sigortalının bu araçla işe gidiş geliş sırasında yaptığı trafik kazası iş kazası sayılır. Ancak sigortalı kendi arabasıyla işe gelip gidiyorsa bu gidiş geliş esnasında yaşanan kaza iş kazası olarak değerlendirilmez.

İŞ KAZASI SONUCUNDA NE YAPILMALIDIR?

İş kazasının meydana gelmesi halinde işçi ve işverenin kanundan doğan bazı yükümlülükleri bulunmaktadır ve bunların yerine getirilmemesi halinde tarafların sorumluluğuna neden olmaktadır. Bu nedenle iş kazasının meydana gelmesi halinde:

  • İşyeri kaza raporunun düzenlenmesi ve bu tutanağa iki şahit adı yazılıp imzalarının alınması gerekmektedir,
  • İş kazası bağlı bulunan kolluk birimine derhal bildirilmelidir,
  • İş kazası Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmelidir.

İş kazası geçirilmesi halinde bu işlemlerin yapılması gerekmektedir.

İŞ KAZASI SONUCUNDA HANGİ DAVALAR AÇILIR?

İş kazasının meydana gelmesiyle birlikte, işçinin yaralanması, ölümü hallerinde ilgili kolluk birimi ve Cumhuriyet Savcısı gerekli soruşturmayı yaparak meydana gelen kazaya işveren ya da üçüncü kişinin ihmali ya da hatasının sebep olduğunu tespit ederse ilgililer hakkında iddianame düzenleyerek kamu davası açar.

İş kazası gerçekleşmesi durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçiye gerekli yardımlar yapılır ve aylık bağlanır.  İş kazasında kusurun işverene ait olması veya üçüncü bir kişiye veya işçiye ait olması hallerinde Kurum, ödemiş olduğu bedeller için rücu edebilecek ve bunun için rücu davası açabilecektir.

Bunun yanı sıra işçi veya işçinin ölümü halinde mirasçıları tarafından tazminat talebiyle hukuk davaları açılabilecektir.

Sonuç olarak iş kazası neticesinde açılacak 3 adet dava tipi mevcuttur :

  • Ceza Soruşturması ve Ceza Davası
  • Maddi ve Manevi Tazminat Davası
  • Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Açılacak Rücu Davaları

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI NEDİR?

Bir işverenin işyerinde çalışan işçinin, iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisinin veya yakınlarının sorumlu olan işverene kazadan doğan zararlarının giderilmesi amacıyla açılan davaya iş kazasından kaynaklı tazminat davası denir. İş kazası tazminat davası hem asıl işverene hem de tüm alt işverenlere karşı açılabilir. Örneğin, A şirketi yaptığı inşaatın elektrik işlerini taşeron olarak B Şirketine vermiş, B şirketi de elektrik işlerinin bir kısmını C şirketiyle birlikte yapmışsa; C şirketi işçisinin iş kazası neticesinde ölmesi halinde, müteselsilen ve müştereken ödenmek kaydıyla tüm şirketlere (A, B ve C) karşı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI NEDİR?

İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı genel hükümlere göre çözümlenecektir. Zamanaşımı, iş kazasının gerçekleştiği günden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıldır. Bu sürelerin sona ermesiyle birlikte iş kazasına bağlı olarak yapılacak tazminat talepleri zamanaşımına uğrayacaktır. İş kazasında 10 yıllık zamanaşımı kesin maluliyet raporunun öğrenildiği günden itibaren başlar.

Özellikle belirtmek gerekir ki, iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının “dava zamanaşımı süresi” daha fazla ise, iş kazası tazminat davasında süre olarak ceza davası zamanaşımı süresi uygulanır. Örneğin, inşaat sektöründe çalışan iki işçinin ölümü halinde taksirle ölüme neden olma suçu nedeniyle ceza davası açılacaktır. Taksirle iki kişinin ölümüne neden olma halinde ceza davasının zamanaşımı süresi 15 yıldır. Ceza davasındaki 15 yıllık zamanaşımı süresi, iş kazası tazminat davasında da uygulanacaktır. Ancak, iki kişinin inşaattan düşerek yaralanması halinde, suç taksirle yaralama suçu olacağından ceza davası zamanaşımı süresi 8 yıl olacağından, bu durumda ceza davasının zamanaşımı süresi değil, 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi dikkate alınacaktır.

Zamanaşımı süresi açısından dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta; iş kazası tazminat davası neticesinde maluliyet (yaralanma) vakıalarında maluliyet oranının kesin olarak tespit edilememesi durumunda zamanaşımı süresinin ne zaman işlemeye başlayacağıdır. Maluliyetin “gelişen bir durum” nedeniyle artması halinde, zamanaşımı süresi maluliyetin kesin olarak tespit edildiği son rapor tarihinden itibaren işlemeye başlar.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA NELER TALEP EDİLEBİLİR?

İş kazası Manevi Tazminat

İş kazası sonucunda ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına iş kazası manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. İş kazası Manevi tazminat miktarı, bazı kriterler değerlendirilerek belirlenir. İş kazası Manevi tazminat miktarını belirleyen kriterler şunlardır:

  • Somut durumun özellikleri,
  • Tarafların mali durumları,
  • Tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları),
  • Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü,
  • Olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü.

Ayrıca manevi tazminat olarak belirlenecek miktar, tazminat sorumlusunu fakirleştirmemeli, tazminat alacaklısını da zenginleştirmemelidir.

İş Kazası Yaralanma Halinde Maddi Tazminat

  • Geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar; kişinin olay nedeniyle kalıcı bir sakatlığı olmadığı halde geçici bir şekilde, iyileşinceye kadar “çalışamadığı süre” nedeniyle uğradığı maddi zarardır.
  • Sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşan kayıplar; kalıcı sakatlık nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kayıplarıdır.
  • Tedavi giderleri ve tedavi boyunca yapılan her türlü masraflar.
  • Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan maddi kayıplar.

Ölüm Halinde Maddi Tazminat

Ölüm halinde iş kazası maddi tazminat davasının kapsamı Borçlar Kanunu m.53’te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır:

  • Cenaze giderleri.
  • Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  • Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NASIL YAPILIR ? İŞ KAZASI BİLDİRİMİNDE HANGİ EVRAKLAR GEREKLİDİR? 

İş yerinde meydana gelen iş kazası bildirimini işverenin SGK ya yapması yasal zorunluluktur. Ancak uygulamada birçok işveren SGK ya iş kazası bildirimini yapmadığı gibi işçisine iş kazası bildirimi yapmaması konusunda baskı yapmaktadır. İş kazası meydana geldiği tarihten sonra işçi iş kazası bildirimini bizzat kendisi veya avukatı aracılığıyla SGK ya yazılı olarak yapabileceği gibi e devlet ekranından da iş kazası bildiriminde bulunabilir.

İş kazası bildiriminde bulunurken istenilen evraklar:

  • İş kazası bildirim formu (linke tıklayarak iş kazası bildirim formunu indirebilirsiniz)
  • Askerlik durum belgesi
  • Hastane evrakları (ekpriz raporu)
  • İş kazası tutanağı
  • Karakol evrakları

Bu sıralı evraklar işverenin bağlı bulunduğu kuruma posta yoluyla da gönderilirse yine iş kazası bildirimi yapılmış olur. İş kazası oluş şeklini anlatan detaylı dilekçenin de iş kazası bildirimine eklenmesinde yarar vardır.

(Avukatlar müvekkilleri adına iş kazası bildiriminde bulunurken vekâlete SGK nezdinde işlem yapma yetkisini açık olarak yazdırmalıdırlar. Bazı SGK müdürlükleri iş kazası bildirimi için özel yetki istemektedir.)

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME NEDİR?

Görevli Mahkeme 

İş kazası tazminat nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri (iş mahkemeleri) görevlidir.

Yetkili Mahkeme 

İş kazası tazminat nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında iş kazasının gerçekleştiği, yani haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi yetkilidir. Bunun yanı sıra genel yetki kuralları da geçerli olmakla beraber davalının ikametgahında da dava açılabilecektir.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜRER?

İş kazası tazminat davasının ne kadar süreceğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. İş kazasının ne kadar süreceğini tahmin edebilmek için ölümlü mü yoksa yaralanmalı mı olduğu en önemli unsurdur. Yaralanmalı iş kazalarında işveren tarafından işçinin maluliyet oranına itiraz edilirse, maluliyet oranı ayrı bir dava konusu yapılarak açılan maluliyetin tespiti davası, tazminat davasında bekletici mesele yapılabilmektedir. Bu da yargılama sürecini uzatmaktadır.

Yaralanmalı iş kazalarında açılan bir davanın sonuçlanması bazen 5-6 yılı bulmaktadır. Ölümlü iş kazası tazminat davası ise, yaklaşık 2-3 yılda neticelenmektedir.

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI SÜREÇLERİ NELERDİR?

İş mahkemesinde açılan davaya cevap verme süresi 14 gündür. İşbu dava dilekçesinin tebliği 30 gün içerisinde yapılmak zorundadır. İş yoğunluğuna bağlı olarak davanın açılmasından yaklaşık 50-60 gün sonra ilk duruşma yapılacaktır.

İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI NEDİR?

İş kazası, işveren tarafından mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İşveren veya işçinin iş kazası bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. İş kazası bildirimi sonrasında düzenlenecek inceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) iş kazası bildirimi yapılmasına rağmen meydana gelen olay SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmemişse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu nedenle, iş kazasının tespiti davası, tazminat davasından bağımsız bir dava şeklinde görülür. İş kazasının tespiti davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre iş kazası bildirimi tarihinden değil olayın olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. İş kazası tazminat davası, ayrı bir dava şeklinde açılan iş kazasının tespiti davasının kesinleşmesini beklemelidir.

İş kazasının tespiti davası, işçi lehine iş kazasının tespit edilmesiyle sonuçlanarak kesinleştikten sonra maluliyet halinde işçiye, ölüm halinde ölenin hak sahibi yakınlarına SGK tarafından düzenli bir gelir bağlar. Bağlanan gelirin belli bir kısmı, tazminat davasında talep edilen tazminat miktarından indirilir.

İş kazası bildirimi kuruma (SGK) yapılmadan tazminat davası açılmışsa, iş mahkemesi tarafından davacıya iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi (iş kazası bildirimi) için süre verilmelidir. Olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin taraf gösterildiği “iş kazasının tespiti davası” açması için davacıya süre verilmelidir. Açılacak olan bu tespit davasının neticesi tazminat davasını gören mahkemece beklenerek sonucuna göre yargılama yapılmalıdır.

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASI BİLİRİMİ SONUCU SGK TAHKİKAT AŞAMASI NE KADAR SÜRER?

İş kazası bildirimi sonucu kurum ilgili dosyaya müfettiş atar. Müfettiş iş kazası bildirimini ortalama 6-12 ay arasında sonuçlandırıp rapor düzenler.

İŞ KAZASI TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?

İş kazası davasında maddi tazminat hesabı, uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılır. Maddi tazminatın hesaplanmasında, kaza geçiren işçinin yaşı, almakta olduğu ücret, muhtemel yaşam süresi, maluliyet oranı, tarafların iş kazasına ilişkin kusur durumu gibi birden çok kriter dikkate alınır. Bu nedenle iş kazası tazminat hesaplamalarında her bir kişi için farklı miktarlarda maddi tazminat belirlenmektedir.

Ayrıca “yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir” hükmü gereğince davanın sonunda işçi açmış olduğu davayı kazanmış ise yapılan yargılama giderleri işverenden alınacaktır.

İş kazası geçiren işçi tarafından talep edilebilecek ilk husus maddi tazminattır. İş kazası sonucu bedensel zarara uğrayan işçi bu tür istemlerde bulunabilmektedir. Maddi tazminata ilişkin düzenlemeler Türk Borçlar Kanunu’nda bulunmaktadır. Maddi tazminat kapsamında işçinin isteyebileceği masraflar kanunda sayılmıştır.

TBK 54’üncü madde gereğince maddi tazminat kapsamında istenmesi mümkün olan kalemler 4 başlık altında toplanmıştır. İşçinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle uğramış olduğu zararların telafisi amacıyla yapılan tedavi giderleri bu kalemlerden ilkidir. İş kazası sonucu ortaya çıkan zarar sebebiyle belirli bir süre çalışamayan işçinin uğramış olduğu kazanç kaybı da bu kalemler arasındadır. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar da tazminat kapsamındadır. Bu alacak türüne örnek olarak işçinin geçirdiği iş kazası sonucu yüzünde kalıcı iz oluşması verilebilir. İşçi bu iz nedeni ile daha sonra iş bulmakta zorlanabilir.

Bir diğer kalem ise çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplardır. Bu kayıp geçici bir kayıp olabileceği gibi kalıcı olması da mümkündür. Geçici kayıptan anlaşılması gereken işçinin çalışma gücünde kayıp olmadığı veya kayıp olmakla birlikte bu kayıp halinin sonradan ortadan kalktığı durumlardır. Bu halde SGK tarafından işçiye geçici iş göremezlik ödeneği bağlanmaktadır. İş kazası sonucu işçinin sürekli olan bir kayıp yaşaması da mümkündür. Bu durumda sürekli iş göremezlik tazminatı istenmesi mümkündür. 

Sürekli iş göremezlik haline örnek olarak işçinin parmak kaybı verilebilir. İş kazası tazminat davasında hesaplama yapılırken işçinin kaza geçirmemiş olsaydı elde edeceği gelir dikkate alınmaktadır. İş kazası tazminat davasında hesaplama yöntemi içtihatlar ile ilerlemektedir. Hesaplamada dikkate alınması gereken bazı hususlar mevcuttur. İş kazası tazminat davası isteminde aktif dönem ve pasif dönem hesapları da hesaplamaya dahil edilmektedir. İşçi SGK ya iş kazası bildiriminde bulunurken muhakkak gerçek almış olduğu net maaşı belirtmelidir.

Tazminatın hesaplanmasında indirilmesine kanun tarafından izin verilen durumlarda söz konusudur. Bunlardan ilki olayda zarar görenin kusurunun bulunmasıdır. İş kazasında ölen işçinin karısının yeniden evlenme olasılığının bulunması da dikkate alınan başka bir durumdur. Bu durumda hakim her somut olayın gereklerine göre ayrı ayrı karar vermektedir. Zararın oluşmasına sebep olan kişinin ekonomik olarak zor durumda bulunması durumunda hakim takdir yetkisi çerçevesinde belirli bir indirim uygulayabilir.

İş kazası  tazminat davasında hesaplaması yapılırken önce iş gücü kaybı hesaplanır. Yani maluliyet oranı Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin ekinde yer alan cetvellere göre SGK tarafından hesaplanır. Bu cetvellere göre iş kazası hasar dereceleri yani maluliyet oranı tespit edilecektir.

İş kazası tazminat davasında tazminat miktarı hesaplamasında dikkate alınacak ilk husus işçinin almış olduğu ücret miktarıdır. Hesaplamanın doğru ve eksiksiz yapılabilmesi için işçinin almış olduğu ücretin tespiti büyük önem arz etmektedir. Bir diğer etken işçinin aktif olarak çalışabileceği süredir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararları doğrultusunda işçiler için bu yaş sınırı 60 yaş olarak belirlenmiştir. Yaşam süresi hesaplamaya etki eden başka bir faktördür. Yaşam süresi kişinin ortalama yaşayabileceği süre dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Ortalama 70 yaşına kadar 60-70 yaş arası pasif dönem de hesaplamaya dahil edilmektedir.

İş kazası tazminat davasında talep edilebilecek bir diğer husus manevi tazminat davasıdır. Manevi tazminat ile iş kazası sonucu oluşan ruhsal zararın karşılığı olarak belirli bir tutar para istenmektedir. Manevi tazminat istenebilmesi için zarar, uygun nedensellik bağı ve hukuka aykırı fiilin bir arada bulunması gerekmektedir. İş kazasında tazminat alanlar bu şartları sağlamaktadır. Manevi zarara ilişkin açılacak olan tazminat davalarını diğer tazminat davalarından ayıran önemli bir durum söz konusudur. 

Genel kural gereği tazminat istenebilmesi için ortada bir kusurluluk halinin mevcut olması gerekmektedir. Ancak manevi tazminata ilişkin düzenlemeler ve Yargıtay tarafından bu konu hakkında verilen kararlar göz önüne alındığında durum farklı bir boyut kazanmaktadır. Tazminat istemleri için aranan kusurluluk şartı manevi tazminat için şart olmaktan çıkmıştır. Yani işverenin kusuru olmasa dahi hakim somut olayın gerektirdiği ölçüde manevi tazminat ödenmesine hükmedebilmektedir.

Manevi zarar ilişkin tazminatın belirlenmesinde hakime geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Hakim her somut olayın kendine özgü durumlarını göz önüne alarak hakkaniyete uygun bir miktar belirlemelidir. Manevi tazminat istenmesinin nedeni iş kazası sonucu duyulan elem, acı ve keder gibi duyguların ortaya çıkmasıdır.

Manevi tazminat kural olarak iş kazası geçiren işçi tarafından istenebilmektedir. Ancak bazı şartların varlığı halinde iş kazası geçiren işçinin yakınları da manevi tazminat isteminde bulunabilir. Yakınların manevi tazminat isteminde de hakim somut olaydaki illiyet bağının bu duruma olanak tanıyıp tanımadığına göre karar verebilir. Kusurluluk hali bu durumda da somut olay gerektiriyor ise aranmaz.

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI NEDİR?

İş kazası, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İşveren veya işçinin bildirimi üzerine SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak bir inceleme raporu düzenler. İnceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

Ancak iş kazası sonrasında SGK’ya bildirilmemişse ya da bildirilmesine rağmen SGK gerçekleşen olayı iş kazası olarak kabul etmemişse iş kazasının tespiti davası açılmalıdır. İşbu dava tazminat davasından bağımsızdır. İş kazasının tespiti davasının kesinleşmesinden itibaren ayrıca bir dava açılarak iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilir.

İŞ KAZASI SONUCUNDA DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI NEDİR?

Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm halinde ölenin anne, baba, eş ve çocuklarının isteyebileceği maddi tazminattır.

Destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası neticesinde ölüm hadisesinin gerçekleştiği zaman ortaya çıkacak tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatında, ölen şahsın yaşamaya devam etmesi halinde ilgililere desteğe devam edecek olması aranır. Ayrıca iş kazası tazminat talep edenler (davacılar), ölen işçinin yardımına muhtaç olmalıdırlar.

İŞ KAZASI HALİNDE SGK ÖDEME YAPAR MI?

İş kazası sigortasından doğan haklardan yararlanabilmek için herhangi bir prim günü sınırı bulunmamakta olup, iş kazası sigortasından sağlanan haklar şunlardır:

  • Geçici İş Göremezlik Ödeneği
  • Sürekli İş Göremezlik Geliri
  • Ölüm Geliri
  • Evlenme Ödeneği
  • Cenaze Ödeneği

GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ NEDİR?

Geçici iş göremezlik ödeneği; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için ödenir.

İş kazası- meslek hastalığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,

Yatarak tedavilerde günlük kazancının yarısı,

Ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisidir.

Ancak, 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalılara, iş kazası ve meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik ödeneği yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.

GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ HANGİ ORANLARDA ÖDENMEKTEDİR?

Geçici iş göremezlik ödeneği; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için ödenir.

İş kazası- meslek hastalığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,

Yatarak tedavilerde günlük kazancının yarısı,

Ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisidir.

Ancak, 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalılara, iş kazası ve meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik ödeneği yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.

GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİNDEN FAYDALANMAK İÇİN ŞARTLAR NELERDİR?

İş kazası sonucu ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanma koşulları arasında belli bir sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş gibi faktörler yer almaz. Sigortalılık niteliği devam eden sigortalının iş kazası sonucu iş göremez hale gelmesi durumunda Kurumca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. İş kazası bildirimi şarttır.

Ancak, 4/b sigortalıları ile tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılarının geçici iş göremezlik ödeneği hakkından yararlanabilmeleri için genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.

SİGORTALILIK NİTELİĞİ NE ZAMAN SONA ERER?

İş kazası açısından sigortalılık niteliği; Hizmet akdine tabi çalışan sigortalılar için hizmet akdinin sona erdiği tarihten, Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalılar için terk tarihinden itibaren sona erer.

Sigortalılık niteliğinin sona erdiği tarihten sonra iş kazası nedeniyle alınan istirahat raporlarına, ilk istirahat raporu ya da devam raporu olup olmadığına bakılmaksızın geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez.

SIKÇA SORULAN SORULAR

İş kazası sonrası neler yapmalıyız? Nereye başvurmalıyız?

İş kazası sonrasında sigortalı işçinin bağlı bulunduğu en yakın polis merkezine şikayette bulunmalıyız. Polis hemen olayla alakalı tutanak tutup delil toplayacaktır. Ardından 3 iş günü içerinde SGK ya iş kazası bildiriminde bulunmalıyız.

İş Kazası Tazminat Davasında Görevli Mahkeme Hangisidir?

İş kazası tazminat davası için görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Yetkili kılınan bölgede İş Mahkemesinin bulunmaması halinde dava Asliye Hukuk Mahkemesine “İş Mahkemesi Sıfatıyla” açılacaktır.

İstanbul İş Kazası Tazminat Davasında Süre Var Mı?

Kaza geçiren işçi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde iş kazasına yönelik iş kazası tazminat davası açabilecektir.

İstanbul İş Kazası Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?

Yaralanmalı iş kazalarında açılan bir davanın İstanbul şartlarında sonuçlanması bazen 1-2 yılı bulmaktadır. Ölümlü iş kazası tazminat davası ise, yaklaşık 6 ay-1yılda neticelenmektedir.

İŞ KAZASI İLE İLGİLİ DAVALARDA AVUKATA BAŞVURMASININ ÖNEMİ

İş davalarında kanun her ne kadar işçilere öncelik tanınmışsa da gereken şekil ve usullerin uygulanmaması sonucu dava kaybedilebilir. Davayla ilgili başvuru ve takip sürelerini kaçırmamak, usullere uymak çok önemlidir. Bu gibi konularda en ufak bir hata yapmanız sonucunda davayı kaybedebilirsiniz. Bu yüzden bir avukattan yardım almak çok önemlidir. İş kazası sürecinin kurumlar arası alışverişlerde önemli bir yer alması ve birçok kurumla etkileşimi beraberinde barındırması avukatın önemini ortaya koymaktadır. 

Burak Temizer Nişantaşı İş Kazası avukatı 

İş kazası tazminatı konusunda sorun yaşıyor ve hukuki yardım almak istiyorsanız sitemizdeki telefon numasından, veya mail adresimizden veya yine sitemizdeki iletişim numaralarından tarafımıza ulaşabilirsiniz.

İŞ KAZASI AVUKATI HANGİ HİZMETLERİ YAPAR?

İşçimin iş kazası sonrasında İstanbul iş kazası tazminat davası avukatı ilgili olayla alakalı delillerin toplanması, iş kazası savcılık şikayetin ve SGK iş kazası bildirimlerinin tam ve eksiksiz yapılmasını sağlar. Ayrıca İstanbul iş kazası avukatı iş kazası tahkikat süreci bittikten sonra iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminatı ilgili mahkemede açarak sürecin sonuçlandırılmasını sağlar.

İŞ KAZASI AVUKATI VEKALET ÜCRETİ NASIL ÖDENİR?

Avukatlık asgari ücret tarifesi her yıl barolar birliği tarafından yayınlanmaktadır. İş kazası tazminat davası Avukatının belirleyeceği ücret asgari tarifesinin altında olamayacaktır. Yani İstanbul iş kazası avukatı asgari tarifenin altında kalmamak kaydıyla bir ücret kararlaştırabilir.

İŞ HUKUKU VE İŞ DAVALARI AVUKATI EKİBİMİZİN İŞÇİ HAKLARI HİZMETLERİ

  • İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminatlarının temini,
  • İş kazası bildiriminin hazırlanması,
  • İş kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş görememezlik ödeneklerinin bağlanması, takibi,
  • İş Hukuku arabuluculuk başvurusu ve sürecin takibi,
  • İş kazası tespit davası,
  • İş hukukundan kaynaklı diğer tüm uyuşmazlıklara ilişkin davalar

İşçi Hakları ve İşveren Hakları konusunda İstanbul İş kazası Avukatı, İstanbul İşçi Avukatı ve İstanbul İş Hukuku Avukatı İçin Hukuk Büromuza Ulaşabilirsiniz.

 Burak Temizer Nişantaşı, İş Kazası Uzman Avukatı

İstanbul’ da faaliyet gösteren BURAK TEMİZER NİŞANTAŞI İSTANBUL HUKUK BÜROSU alanında uzman kadrosu ile iş hukuku ve işçi hakları ile ilgili tüm uyuşmazlık konularında işçi ve işveren arasında arabuluculuk ve danışmanlık yapmaktadır. İstanbul iş kazası avukatı, İstanbul iş hukuku avukatı ve İstanbul işçi avukatı için BURAK TEMİZER HUKUK Hukuk Bürosuyla iletişime geçip işçi hakları konusunda detaylı hukuki destek alabilirsiniz.

İŞ KAZASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2015/5902:

Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 20.04.2006 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır.

Bunun yanında yargılama konusu trafik kazasında tüm kusur kendisinde bulunan dava dışı sürücü Metin G. davalı şirket çalışanı(istihdamı) olup yine kazaya konu aracın da davalı işverene ait bulunmasına göre davalı şirketin gerek istihdam eden olarak gerekse araç işleten olarak anılan kazada kusursuz sorumluluğunun bulunacağının mahkemece karar yerinde gözetilmemesi de ayrıca hatalı olmuştur.

Yapılacak iş; öncelikle davacıya 20.04.2006 tarihli iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi için önel vermek, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği “iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2015/20735:

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kurumca kazanın iş kazası kabul edilmesi nedeniyle maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 3 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, davalı işverenin % 75 davacının % 25 oranında kusurlu olduklarının, belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı yararına hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu ortadadır. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2015/12864:

Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %32,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %30, davalının %70 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Davacı yararına hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat azdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2017/713:

Dava, davacının iş kazasına dayanan maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda 27.06.2003 tarihli iş kazası nedeniyle 37.418,27 TL maddi tazminat ile 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, bu tür davalarda, gerek 818 sayılı B.K.’nun, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.

Somut olayda, davacının 27.06.2003 tarihinde geçirdiği iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 18.08.2015 tarihinde açılan, temyiz incelemesine konu, eldeki bu dava ile talep edildiği ve davalı yanca süresinde zamanaşımı def’i’nde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi – Karar: 2017/154:

Dava, iş kazası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. İş mahkemesi tarafından istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. İş Mahkemesi’nin hükme esas alınan 03.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, davalının olayda kusurunun bulunmadığı, ölenin ve davalının ortağı olduğu şirketin ayrı ayrı % 50 kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.

Gerek dava dosyası kapsamından gerekse ceza dosyası kapsamından, davalının ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yangına sebebiyet vererek ölüme neden olma suçundan ertelemeli adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Borçlar Kanununun göre (TBK. m.74) hukuk hakimi kusurun olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun takdiri ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir. Ancak Ceza Mahkemesi’nin mahkumiyet kararındaki, fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi olaya dair kabul, hukuk hakimini de bağlar.

Şu halde, iş yerinde meydana gelen ölüm olayında ceza mahkemesinde belirlenen maddi olgulardan anlaşılacağı üzere, davalının da kusurlu olduğu sabittir. Ceza mahkemesince belirlenen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – Karar: 2016/14867:

Dosya kapsamından; 19.04.2009 tarihli zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu, bu kaza nedeniyle davacı sigortalının maluliyet oranının Kurumca %10,30 olarak tespit edilip bu oran üzerinden kendisine iş kazası sigorta kolundan sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, Araştırma Hastanesi’nini 06.07.2011 tarihli raporunda ise maluliyet oranının %16 olarak belirlendiği ve hesap bilirkişi tarafından maluliyet oranı Kurum kabulü aksine %16 olarak kabul edilerek tazminat hesaplaması yapıldığı, mahkemece davacının sürekli iş göremezlik oranına ilişkin bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik incelemeyle karar verildiği anlaşılmıştır. Oysa ki davacı yararına hükmedilecek tazminatları doğrudan etkilemesi nedeniyle işçide oluşan sürekli iş göremezlik oranının 5510 sayılı Yasa’daki düzenlemeye uygun olarak hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerekmekte olup maluliyet oranlarına dair mevcut çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Yapılacak iş, öncelikle sigortalının sürekli iş göremezlik oranına ilişkin Kurum işlemi getirilmeli ve maluliyet oranları arasındaki çelişki giderilmeli; davacının Kurumca belirlenen maluliyet oranına itirazının bulunması halinde, maluliyet oranının tespiti için dava açması için süre verilmeli, maluliyet oranlarındaki çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmelidir.

Ofisimiz iş hukuku alanında uzmanlaşmış olup bir başka deyişle iyi iş hukuku avukatlarını bünyesinde barındırmaktadır. İş hukuku alanı ve iş hukuku avukatlığı oldukça teknik bir alan olup mutlaka uzman iş hukuku avukatlarından destek alınmalıdır. 

Konuyla ilgili tarafıma her zaman ulaşabilirsiniz

Avukat Burak Temizer- Nişantaşı -Şişli -İstanbul

Burak Temizer Hukuk Bürosu

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir